Areda Blog - AREDA - Page 2

Aile konusunu geniş boyutlarıyla ele aldığımız araştırmamızı İstanbul Ticaret Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirdik. Araştırmanın anketi 3-13 Mayıs 2021 tarihleri arasında CAWI yöntemiyle 26 ilde toplam 2 bin 400 kişi üzerinden gerçekleştirildi. Anket üzerinden gerçekleştirdiğimiz araştırmamız da şu konular ele alınmıştır: Evlilik ve nikâh durumu, çocuk sahipliği, yaşlı bakımı, aileyi bekleyen tehditler, aile ile ilgili

-Özlenenler Araştırması Üzerine- “Neden saklamadım onu sanki? O bana alışmıştı, ben de ona…” diye hayıflanıyor Dennis Diderot. 1765’te Rus İmparatoriçesi Catherine’nin maddi sıkıntıdaki Diderot’un kütüphanesini satın alması ve sonra yine filozofa bağışlaması, bunun yanında rahatça üretebilmesi için 25 senelik maaşını peşin ödemesiyle başlıyor hikaye. Diderot önce kırmızı, şık bir sabahlık alır ve sonra sabahlığının letafetine

Tüketicilerin taleplerinin her geçen gün değişime uğradığı günümüz dünyasında bu talepleri karşılayabilmek markaların varlıklarını sürdürebilmeleri açısından önemlidir. Tüketici ile marka arasında kurulan ilişkide ufacık bir ihmal dahi kurulan bağın kopmasına neden olabilir. Tüketici her zaman için narin ve duygusal bir varlıktır. Markaların bu duygusal varlıklarla ortak paydada buluşabilmelerinin yolunun tüketicilerin tercihlerini etkileyen faktörlerini görebilmek, davranışlarını

Areda Survey yılbaşından bu yana Koronavirüs Algısı ile ilgili veri topluyor ve konunun gelişimi ile toplumun algısal değişiminin ilişkisine yoğunlaşıyor. Virüsün oluşma şekli (Doğal mı? Kurgu mu?), Çin ekonomisine bir müdahale mi? gibi sorularla başlayan formlarımız virüs yaklaştıkça; önlem yöntemleri, alınan tedbirlerin bilinirliği ve başarı puanlaması, endişe düzeyi, süreç yönetimi ve alınan idari kararların değerlendirmeleri,

İnsanın şükretmesi gereken iki özelliğiymiş; “alışmak ve unutmak”. Düşünsenize bir sevdiğinizi kaybediyorsunuz, ya alışamasanız onsuzluğa ya unutamasanız onu soluk aldığınız hiçbir an. Tam tersini düşünün, evlendiğiniz anı veya çocuğunuzu ilk kucağınıza aldığınızdaki hissiyatınızı.. Sürekli bir damat gibi gülücükler dağıttığınızı veya yeni bir babanın coşan duygularıyla yaşadığınızı.. Yok öyle bir dünya. Veya orası burası değil. İnsanlığımızın